7 Aralık 2012 Cuma

Metal Kalıp Exlibrislerim...

Çinko ya da bakır kalıp kullanarak ürettiğim exlibrislerimi, ince çizgisel çalışmalar,
yumuşak dokular ve linol kalıplardan daha yüksek tirajda üretebildiğim bir teknik olması nedeniyle tercih ediyorum.
En klasik gravür metodlarından biri olan metal kalıplı çukur baskı tekniği,
renk kullanımında zorluklar içerse de doku anlamında zengin yelpazeli bir içeriğe sahip. Kalıp oluştururken kullanılan pek çok farklı teknik, kimya ve fizik kurallarına aşinalık gerektiriyor. Sanatın en bilimsel alanlarından biri bence...

Aşağıda metal kalıp exlibrislerimden örnekler ve yaratım aşamasında beni tetikleyen öyküleri bulacaksınız...

 
Rüya Kendiroğlu için tasarladığım exlibris...
Rüya bebek, uzun bir aradan sonra kucağıma alıp koklama şansım olan ilk bebekti.
Bebeklerin cennet gibi koktuğu söylenir, gerçekten minik bir canı kucağınıza alıp nefes alışını izlemek bile insanın tadabileceği en güzel duygulardan biri olsa gerek.
Cennet kokulu Rüya bebeği gördükten kısa süre sonra çizdiğim desen
ondan başkasına ithaf edilemezdi…
İki sevgili dostumun kızı Rüya Kendiroğlu için yaptığım bu exlibris bana Çin’de düzenlenen San Min Cup 2011’de mansiyon ödülü kazandırdı.
Bebekler şansıyla doğar derler, bana getirdiği şans gibi onun da
ömür boyu şansı bol olsun…


 
Kayınpederim Ahmet Gökçen için tasarladığım exlibris...
Anadolu Hisarı Kalesi'nin yapımı için görevlendirilen atalarından bu yana,
uzun bir tarihi, kürek çekerek geçirdiği gençliğinde ve
çocukluğunda boğazda yaşanan hayatı
ve hala canlı bir örneği olduğu "İstanbul Beyefendisi" modelini gıpta ederek izlediğim ve
dinlediğim kayınpederime olan saygı ve sevgimin 
göstergesi olması için çalıştığım bir exlibris.
Tasarım aşamasında, eski İstanbul gravürleri hakkında
yaptığım araştırma sonucunda ortaya bu exlibris çıktı...
 

 
Sayın Nedim Gürsel'in "Allah'ın Kızları" kitabından esinlenerek tasarladığım exlibris.
Beni çok etkileyen bu kitap, hakkında çok tartışılan bir eserdi.
İlgimi çekmesinin en büyük nedenlerinden biri, hiçbir tabuya pirim vermeden
ama hiç de saygı sınırını aşmadan yazılmış, çok samimi bir kitap oluşuydu.
Tarihteki olay ve kişilerle empati kuruşu ve onların herbirinin dilinden,
o günün koşullarına ithafen anlatılan öyküsü beni o kadar etkiledi ki
ortaya kitabın bende bıraktığı etkiyi anlatan sembolik ögeler içeren bu exlibris çıktı...
 
 

 
Ayşen Erte için tasarladığım exlibris...
Yaptığım ilk exlibris olan bu çalışma, gravür hocam ve sevgili dostum Ayşen Erte için hazırladığım desenlerden seçtiğim bir çalışmaydı. Ayşen Hanım, DGSA’dan yeni mezun olduğu yıllarda çiçeği burnunda bir sanatçı olarak Azra Erhat’ın meşhur “Mavi Yolculuk” ekibine katılma fırsatı yakalamış ve bu deneyimini öyle keyifle anlatmıştı ki, etkisinde kalmamak mümkün değildi. Ülkemizin cennet köşelerini, doğayla tarihin iç içe geçtiği muhteşem mavi yolculuk rotalarını ve bu süreçte deneyimlediği, gerçek çevre dostu yaşam tecrübesini anlattığında bir anda gözümde mitolojik kahramanlarla dans eden bir denizkızına dönüştü. Bu düşüncenin pek çok desen araştırmasını yaptıktan sonra gördüğünüz exlibrisi iki kalıpla çalıştım.



 
Minik kızım Eda için tasarladığım exlibris; Butterfly Kisses...
Öpmeye kıyamadığım kızım için ( hani bebekler koklanır ya...)  çalıştığım bu deseni,
aynı bir kelebek öpücüğü gibi nazik bir teknik olan "dry point" tekniği ile kalıba döktüm.
Düşünceden üretime her aşaması "kıyamamak" üzerine kurulu zarif bir iş çıktı.
En azından benim için...
 
 

 
Sevgili oğlum Esat için tasarladığım exlibris; Mystic Letter...
Oğlum yaratıcılığı, nezaketi, detaycılığı ve enteresan konulara duyduğu derin merakı ile
aynen bu kalıptaki karekter gibi... Sessizce incelediklerini, ince esprilerle anlatıyor.
Onun için tasarladığım bu exlibris en sevdiklerimden...
 
 
 
Ablam Oya Kizir için çalıştığım exlibris; Away From My Castle...
Çocukluğumdan beri cesareti, ataklığı ve çılgınlığı ile
beni çok etkileyen bir kişiktir ablam.
Bütün bunların sonucunda bir gün bu desen çıkıverdiğinde,
işte o dedim: O benim ablam!


 
Kendi adıma yaptığım ikinci exlibris; Tales of Flower Fairies...
Bu deseni çalıştığım sıralarda "Floral Masallar" serisi resimlerimi yapıyordum.
Bitkilerin ve çiçeklerin beni çok etkilediğini söylemeliyim.
Pek çok canlıya ev sahipliği yapan ve onları besleyen bitkilerin de bizler gibi
ruhu ve kişiliği var mıdır? Varsa ne düşünürler? Hep merak etmişimdir.
Gizemli bulurum bitkileri. Bu desen de bitkilere duyduğum hayranlığın ve merakın
bir ifadesi olarak benim adımı taşıyan bir exlibrise dönüştü...
 


 
Sevgili ilkokul öğretmenim Tülay Ak için çalıştığım exlibris; Waterfall...
Adı gibi, şelale gibi biz öğrencilerine aktardığı bilgi, görgü ve sevgiyi anlatmak istedim.
Hayatım boyunca hep önemli kararlarımda danıştığım,
yanımda olmaktan mutluluk duyan öğretmenim, yıllar sonra nikah şahidim de olmuştu.
İki kişinin bir olduğu ay figürü bunu anlatır...
 
 

 
Rahmetli Sabiha Esener için tasarladığım,
malesef vefatından sonra çalışabildiğim için
kızı, Sayın Oya Eczacıbaşı adına yaptığım exlibris; The Roots...
Gerçek bir İstanbul Hanımefendisi olan Sabiha Hanım'ı tanımış olmaktan gurur duyuyorum.
Köklerine bağlı, üretken ve fedakar kişiliği ile örnek bir insandı.
Aynı köklerden gelen kızı Oya Hanım da
hem ailesi hem de ülkesi için önemli misyonlar üstlenen, örnek bir insan...
 
 
 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder